KOŞULSUZ: BİR OTOPORTRE ÇALIŞMASI


Bugün, son sergisinde yaptığı otoportreleri üzerine kalem gezdireceğim sanatçının adı Serra Yolasığmaz. İstanbul doğumlu genç sanatçı, 2002 yılında Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Hüsamettin Koçan Atölyesi'nden mezun oldu. Bugüne kadar 2 kişisel sergisi açılan, 11 karma sergide resimleri yer alan Yolasığmaz'ın özel sektörde profesyonel kostüm tasarımı, duvar resmi ve desen çalışmaları bulunuyor. Detay bir bilgi olarak vermek gerekirse, sanatçı Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği üyesi.

         Serra Yolasığmaz bu son çalışmasında, tuvalleri üzerinden kendisini anlatıyor ve bu kendisini ifade etme sürecinde ana madde olarak vurgulanan iki şey var: Koşulsuzca, yani belli bir amaç ve mantık aramadan sadece istediği için yapmak ve zamanın değiştirici gücü.
         Bir söyleşide şöyle diyor:  “Canlılar susar ve su içer. Neden su içiyorum, neden su arıyorum diye felsefi düşüncelere dalmaz. Sadece susar, su arar, bulur, içer, susuzluğunu giderir. Benim için de resim yapmak su içmek kadar doğal, sebebsiz, koşulsuz ama bir o kadar da yaşamsal ve değerli.”
         Aslında Serra'nın bu sözleri onun sergisinin adını neden “koşulsuz” koyduğunu çok net bir şekilde açıklıyor: İstemek ve yapmak. Çoğu zaman insan araya bir takım köprüler koyar, yolu uzatır. Sadece istediği için yapmak insanın zoruna gider belki de.
         Ama “Koşulsuz”da, sanatçı, sadece istediği için doldurduğu tuvallerini bize sunarken o köprüleri yıkıyor. “Bazen amaç ve mesaj yoktur. Çünkü zaten o sergi tek başına, bir bütünlük olarak bir anlamsallıktı ve ikinci bir metne gerek yoktu.” diyor bizlere otoportreleriyle. Yaşamın kendisi bir değerken, başka değerler sadece bir aynadaki izdüşümleri olabilir: Aslında her otoportre bana bu sözleri söylettirir. Özellikle de orada gerçek üstücü (sürrealist) akımın işaretleri varsa.
         Günümüzde, biraz da postmodernizmle birlikte aslında, ifade yöntemleri ve akımları arasındaki sınır her ne kadar silikleşmiş olsa da, sürrealizmin Yolasığmaz'ı etkilediği ortada.
         Belki de Serra'nın, zamanı olabildiğince açık ve somut anlatma isteği onu sürrealizme itti. Çünkü “Koşulsuz”daki tüm otoportrelerde çok açık bir zaman vurgusu var.
         Bazen bir saat, bazen güvercin, siyah bir at, bazense bir anne ve kızı metaforuyla karşımıza çıkartıyor zamanı Serra ve koşulsuzca doldurduğu tuvallerinde zaman tanrısıyla konuşmayı hiçbir zaman es geçmiyor.
         Sergide yayınlanan bazı eserlerinse isimleri şöyle: “Özlem'e doğru”, “Tak Rüzgarı Peşine”, “Demir Almak”, “Çocuklar Gibi Şendik”, “ Anne ve Kızı”, “ Sendeki Güzelliği Gördüm”,   “Lollipop”, “ Masal ülkesinde bir tadım zaman”, “ Geçmişten İzler”, “Bir Yudum Bakış”, “ Sonsuz Huzur”, “Zaman-şaşkın”, “ Benimle oynar mısın?”, “Bir yudum bakış”
         Sergi İstiklal Caddesi'nde, Odakule Sanat Galerisi'nde 8 Ocak – 29 Ocak 2011 tarihleri arasında gezilebilir.