3F olarak bilinen ve Portekiz’de ortaya çıkmış olan bir söylemdir bu. Salazar’ın kendi sözcükleriyle: “Ben Portekiz’i 3F ile 36 yıl yönettim.” Bilmeyenler için Fado, sözcük anlamı kader olan, yine Portekiz’de ortaya çıkmış, ülkemizin arabesk müziğiyle benzer bir müzik türü. Fatima, bir kent adı, burada üç çocuğun Meryem Ana’yı gördüklerini söylemesi ve bunun kilise tarafından onaylanması üzerine önemi artıyor ve Hrıstiyanların hac yeri haline geliyor. Futbol ise, tahmin etmesi çok güç ama, futbolu temsil ediyor.
Şimdi bunlardan nereye varacağım? Tabiî ki Telekom Arena, 15 Ocak 2011’e. Bu olay aslında benim için bir uyanışa zemin hazırladı. Türkiye’nin 3F şeklinin ben 3D (Din, Dizi, Demokrasi) olarak düşünürken bir anda, futbolun ne kadar önemli olduğunu gördüm. Yani 2D1F olarak yönetiliyoruz. Sokaktaki insanlara "TBMM Başkanı kimdir?" diye sorulduğunda yanıt alınamıyor ama Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe başkanlarının isimleri saniyesinde söyleniyor. Recep Tayyip Erdoğan’da Galatasaray taraftarını uyuttuğunu sanmış olacak ki, beklemediği bir protestoyla karşılaştı.
2010 FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası Final maçında salona Abdullah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan yine yuhalanmıştı, bu kadar büyük bir olay olmamıştı. Olayların bu noktaya gelmesinin sebebi, Başbakan’ın yaptığı konuşmadır. “Galatasaray Kulübünün bu stadda bir Allah kuruşu emeği yoktur.” “Biz bu stada 600 trilyon yatırım yaptık.” Yani kısacası parayla Galatasaray taraftarının rızasını satın almak istiyoruz deniliyor. Ama bu işler o kadar kolay değil.
Başlığımın anlamlanması için şu cümleyle yazımı sonlandırıyorum. “Ben size 600 trilyonluk stad yaptım, siz beni yuhaladınız ve ben size küstüm.”