Florya Metin Oktay Tesislerindeyiz bu hafta. Televizyondan, gazetelerden, internetten aldığımız haber şu: Galatasaray – Fenerbahçe U17 futbol karşılaşmasında, Galatasaray taraftarları sahaya girip Fenerbahçeli sporcuları dövüp, hastanelik etti. Şimdi olayın iç yüzüne bakalım.
Fenerbahçe’nin kaleci antrenörünün Galatasaray’ın kaptanına tokat atması, zaten Süper Lig’de de kötü günler geçiren Galatasaray taraftarının benzin deposuna atılan kibrit misali, olayların alevlenmesine sebebiyet vermiş. Yani taraftar zaten oraya Fenerbahçe’nin sporcularını tartaklamaya gelmiş gibi bir durum söz konusu bile değil. Kaldı ki karşılaşmadan önce, Florya’ya gidecek olan bir arkadaşımla konuştuğumda bana: “Gençlere destek verelim, bizim desteğimizi onlar hak ediyor.” demişti. Yani planlı, programlı yapılmış bir eylem söz konusu bile değil.
Ama yazılı ve görsel medyada olayın yer alış şekli kesinlikle çok yanlış. Bir televizyon kanalında, sahaya giren Galatasaray taraftarlarının kimlik bilgileri, adresleri, telefon numaralarına kadar deşifre edildi. Adeta “Buyurun, adres bilgileri bunlar, gidin linç edin!” denildi. Bu kesinlikle kabul edilebilir bir eylem değildir, aynı zamanda hukuksal bir suçtur. Ek olarak, gösterilen görüntüler de eksik, tamamen kışkırtmak üzerine yayınlanmış görüntüler.
Ancak, kesinlikle taraftarın sahaya girmesini haklı bulduğumu sanmayın. Şöyle düşünün, ücretsiz bir tiyatro gösterisi var. Gitmişsiniz, sahnede bir tartışma ortamı oluyor, sizin sempati duyduğunuz oyun karakterini hırpalıyorlar. Tiyatroyu sizle beraber izleyen bir takım genç, bir anda sahneye dalıveriyor ve sevdiğiniz karakteri hırpalayanları bir güzel benzetiyorlar. Oyuncular da sahnede sanat icra ediyorum derken bir anda kendilerini hastanede buluyor. Bu anlattığım olayla, Florya’da yaşananların benim için hiçbir farkı yok.
Tiyatro, ilk olarak Antik Yunan’da, Atina’da sahnelendiğinde, seyirci oyunu gerçek sanıyor ve sahnelenen drama sonucunda çok sinirlenip, olaylar çıkarıyor, oyuncuları ve oyun yazarını dövüyor. Fanatikleştirilen taraftarlar için de, futbol, hala tiyatronun ilk çıktığı zamanlardaki gibi maalesef. Sahnelenenin gerçek ya da kurgu olması önemli değil, orada icra edilen her neyse, futbol ya da tiyatro, seyirci sadece “seyretmeli.”.