
Bundan 10 sene öncesini size hatırlatacak değilim zaten sayın başbakanın başlattığı, bu modaya tüm medyamız çok sahip çıktı. Her gün, her gece açın televizyonlarınızı içinden mutlaka bir Ahmet Kaya, magazin gazetecileri gecesi geçiyor. Çünkü ‘omurgasız’ medya ve ‘omurgasız’ kişiler için tam zamanı şimdi. Tam da şimdi Kürtçe şarkılar söyleme, tam da şimdi Kürtleri hatırlama, tam da şimdi Ahmet Kaya’yı hatırlama zamanı!
Yazık bizim ‘omurgasız’ sanatçılarımıza, medyamıza. Hep bir yerlerden yeşil ışık beklemekle geçiyor ömürleri. ‘Hantal devlet’ yıllar sonra farkına vardı sorunun ve yeşil ışığını TRT Şeş’le verdi bekleyenlere. Hepsi de nasıl atlayacaklarını şaşırdılar bu reyting kaynağına. Başta biraz beklediler; havayı kokladılar, çok ses çıkmadığını görünce ardı ardına patlattılar Kürtçe şarkılarını, Ahmet Kaya belgesellerini. Asıl büyük ‘omurgasızlar’ da teker teker özür dilemeye başladı. Hülya Avşar’dan geldi ilk hareket; ‘ Bizde Kürtlük var zaten!’ dedi. Sanki Hülya hanım Kürtlüğünü TRT Şeş’de izlemişti, oradan öğrenmişti. 50 sine yaklaşmış Hülya Avşar, anca şimdi hatırladı Kürtlüğünü.
Sonrası malum Hülya hanım magazin programlarını da aştı, ana haberlerin vazgeçilmez konusu oldu, kürt sorununu bile Hülya Avşar üzerinden izlettiler bize. Sorunun kendisi değil de, oradaki koşullar değil de, sorunun sebepleri değil de Hülya Avşar’ın Kürtlüğü çok daha önemli oldu bu ülkede. Gözünü sevdiğim ülkemde, bunun doğruluğu yanlışlığı tartışılmadan; ardı ardına patladı Kürtçe şarkılar, görünce ‘ne oluyoruz?’ dedirten şanatçılardan; Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Sertab Erener.
Şimdi soruyorum size Sezen Aksu 1999’dan sonra mı ‘minik serçe’ oldu bu ülkede? 1999’da çatallar, bıçaklar hava da uçuştuğunda, bir sanatçı sürgünde öldüğünde nerdeydin minik serçe? Ya da siz sayın Pekkan, sayın Erener? İbrahim Tatlıses’e diyecek tek bir sözüm dahi yok onu bu ekibin içine bile almak istemiyorum. Onun ne boyutta bir ‘omurgasız’ olduğunu anlayamıyoruz dahi.
En sonunda da 32.gün patlattı bombayı, geç bile kaldılar aslında. Kürtçe şarkılar söylendi programda, ‘çok da iyi adamdı,yazık oldu Ahmet Kaya’ya’ dediler. Burada Gülten Kaya’ya da çok kısa birkaç şey söyleyerek bitirmek istiyorum yazımı, Gülten hanım neden müsaade ediyorsunuz ‘omurgasız’ların eşinizin mirası üzerinden beslenmesine? Neden ‘siz 10 sene önce neredeydiniz?’ diye sormuyorsunuz bu arkadaşlara? Bari siz yapmayın Gülten hanım. Bari siz yapmayın…
Yazar: "ÖTEKİ" KÖŞE