Dinamizmini asla yitirmeyen, her çağa, her kosula ayak uyduran adam. Çok degil 5 yil öncesine gidin; kendinizi, düşüncelerinizi gözden geçirin. Ne kadar olgunlaşmışız degil mi? Ne yeni şeyler söylemeye, savunmaya, tartışmaya başlamışız. Ne içsel reformlar yasamışız. Bir adam düşünün ki söylediği, öngördüğü, inandığı birçok şey her donemin başarı stratejisiydi. İslamcısından-Türkçüsüne, Türkçüsünden-solcusuna, solcusundan-liberaline dikkat edin basa kim gelirse gelsin dilinde O’nun lafları, öyle ya da böyle onun politikaları.
Evet başımızda demokrasiyi amaç degil araç olarak tanımlayan biri var. Kendisi her topluma seslenişinde O’ndan bahsediyor. O’nu örnek almalıyız diyor. Çünkü ilimli İslam politikacıları bile Onun söylediklerinden kendilerine pay çıkarabiliyorlar. Bu yüzden O Mustafa Kemal. İnkılâpları asla eskimeyecek olan, her zaman dinamizmini koruyacak fikirleri üretmiş olan adam. Siz çok bilen, okuyan, adam olacak kesim! Ancak 2010 gözlüğüyle geçmişe bakıp “Ne Mutlu Türküm Diyene” cümlesine takılın. Tarih zamana ve mekâna göre değerlendirilir. Parçalanmış bir ulusa misyon yüklemiş, onları bir araya getirmiş, manda ve himaye kabulünü hafızalardan sildirmiş ve bize bağımsızlık için Türklük unsurunu yüklemiş bir adamın birlik stratejisini nasıl olurda oturup bu denli rahat eleştirirsiniz? Siz Ari’ lere haksizlik yapılıyor yazık onlara diyenler! Biliyor musunuz ki Mehmetler ne durumda? Bu insanların farkı yok! Ayşe Fatmaların halini hiç duydunuz mu? Hala küçücükler, baskıdan namuslarını korumak adına sokağa çıkamıyorlar. Okula gidemiyorlar. Hatta nüfusta kayıtlı degiller. Artik irk sendromunuzu terk edin. Türk, Kurt, Boşnak, Çerkez fark etmez. Eğitim oranından bahsedin! Onu eleştirin birazda. Sanayileşemedik hala ona bakin. Teknoloji, üretim sıfır onları nasıl halledicez bunları düşünün. Kadın haklarının İsviçre’den önce bu ülkede tanındığını bilmiyor kadınlarımız bunları dert edin. Belki o zaman anlarsınız Mustafa Kemal neymiş, ne demek istemiş? Onun dertleri siz adam olacak çocuklara söylemek istediği çok başkaydı. Siz ne batılılaşmayı, ne gelişmeyi, ne kalkınmayı, ne laikliği, ne demokrasiyi ne de hukuk devleti olmayı algılayamadınız. Algıladıysanız da yanlış yorumladınız. Kimlik, din derken acınacak hallere düştünüz. Siz misiniz O’nu yanlış yorumlayan, O’nun inkılâplarını çarpıtan adam olacak çocuklar simdi ayıklayın pirincin taşını.
Evet başımızda demokrasiyi amaç degil araç olarak tanımlayan biri var. Kendisi her topluma seslenişinde O’ndan bahsediyor. O’nu örnek almalıyız diyor. Çünkü ilimli İslam politikacıları bile Onun söylediklerinden kendilerine pay çıkarabiliyorlar. Bu yüzden O Mustafa Kemal. İnkılâpları asla eskimeyecek olan, her zaman dinamizmini koruyacak fikirleri üretmiş olan adam. Siz çok bilen, okuyan, adam olacak kesim! Ancak 2010 gözlüğüyle geçmişe bakıp “Ne Mutlu Türküm Diyene” cümlesine takılın. Tarih zamana ve mekâna göre değerlendirilir. Parçalanmış bir ulusa misyon yüklemiş, onları bir araya getirmiş, manda ve himaye kabulünü hafızalardan sildirmiş ve bize bağımsızlık için Türklük unsurunu yüklemiş bir adamın birlik stratejisini nasıl olurda oturup bu denli rahat eleştirirsiniz? Siz Ari’ lere haksizlik yapılıyor yazık onlara diyenler! Biliyor musunuz ki Mehmetler ne durumda? Bu insanların farkı yok! Ayşe Fatmaların halini hiç duydunuz mu? Hala küçücükler, baskıdan namuslarını korumak adına sokağa çıkamıyorlar. Okula gidemiyorlar. Hatta nüfusta kayıtlı degiller. Artik irk sendromunuzu terk edin. Türk, Kurt, Boşnak, Çerkez fark etmez. Eğitim oranından bahsedin! Onu eleştirin birazda. Sanayileşemedik hala ona bakin. Teknoloji, üretim sıfır onları nasıl halledicez bunları düşünün. Kadın haklarının İsviçre’den önce bu ülkede tanındığını bilmiyor kadınlarımız bunları dert edin. Belki o zaman anlarsınız Mustafa Kemal neymiş, ne demek istemiş? Onun dertleri siz adam olacak çocuklara söylemek istediği çok başkaydı. Siz ne batılılaşmayı, ne gelişmeyi, ne kalkınmayı, ne laikliği, ne demokrasiyi ne de hukuk devleti olmayı algılayamadınız. Algıladıysanız da yanlış yorumladınız. Kimlik, din derken acınacak hallere düştünüz. Siz misiniz O’nu yanlış yorumlayan, O’nun inkılâplarını çarpıtan adam olacak çocuklar simdi ayıklayın pirincin taşını.
Alin size milyonlarca cahil adam, hem de sizi yönetiyorlar. Onlara sunun bu kimlik eleştirilerinizi çok hoşlarına gidecektir. Senelerdir veremedik su ülkeyi diye inliyorlardı. Damat Ferit’in Sevr’i imzalamış olmasına rağmen anlaşmanın yürürlüğe girememiş olmasını unutmamışlardır. Ukdedir, sızlıyordur içlerinde! Su Mustafa Kemal olmasaydı da veriverseydik ülkeyi diyorlardır. Siz adam olacak çocuklar sayesinde bu sefer olacak. Üzülmesinler…Sizin aydınlatıcı ve perspektifsiz eleştirileriniz sayesinde olacak hem de. Ama O’nun fikirlerinin dinamizmi asla ölmeyecek ve ben sığ, sıradan bir insan olarak hep “Ne Mutlu Türküm Diyene” diyeceğim. Sebebi Türk olmam ya da bundan gurur duymamdan degil. Ben neyim bilmiyorum, önemsemiyorum da. Alt tarafı bir insanim. Sebebi, bunun sadece bir sembol olduğunu, kafamı çok daha başka sorunlara çare aramak için çalıştırmam gerektiğini biliyor olmam. Sebebi; bir kadın olarak, O’nun sayesinde hür bir şekilde yasayabiliyor olmam…
Yazar: Ceren Sarıkaya