BU NE PERHİZ, BU NE LAHANA TURŞUSU

Hatırlanacağı üzere geçen sene yök, fen edebiyat fakültesi öğrencilerine formasyon  derslerinin verilmesini  kararlaştırıp, bu fakültedeki  öğrencileri de öğretmenliğin kutsal kervanına katmıştı. Bunun üzerine EĞİTİM-SEN derhal danıştaya başvurup yürütmeyi durdurma kararı istemişti. Bu karar yaklaşık bir buçuk  sene sonra çıktı.
Alınan karara göre, fen edebiyat fakültelerinin 3. ve 4. sınıflarındaki öğrencilerinin aldıkları formasyon dersleri  iptal edildi.  Ben de eğitim fakültesinde okuyan bir öğrenci olarak, alınan bu kararın hazzına sahip olurken, bir amaçla  girdiğim bu fakülteden, amaçsız çıkmamanın mutluluğunu yaşıyorum.  Bu yüzden kararın alınmasına katkıda bulunan tüm Eğitim-Sen mensuplarını kutluyorum.

Fakat bir de bardağın dolu tarafı var. Yaklaşık bir buçuk  senedir  formasyon dersleri alan bazı arkadaşlarımız var. Çoğu, formasyon derslerini bitirmek üzere. Hatta bazılarının tek stajı kalmış. Onlarla konuştuğumda, alınan karardan duyduğum hazza rağmen,  kendimi büyük bir üzüntü içersinde buldum.  Onların üzüntülerini ben de,  hezeyan ve dehşetle hissettim. YÖK tarafından saçma sapan bir uygulama ile kandırılan bu arkadaşlar,  şu an bilinmeyen bir geleceğin karmaşasında yapayalnız kaldılar.

Bu yazıyı okurken bana kızan “Oğlum daha ne istiyorsun, rakiplerimiz azaldı işte!” diye içinden küfür eden eğitim fakültesi öğrencisi arkadaşlarımızın uğultularını duyuyorum. Lakin onların bu durumuna da seyirci kalmaya içim el vermedi. Düşünün, elinize bir kavanoz reçel veriyorlar ye diye, tam kavanozun kapağını açmış ekmeği banmışken, elinizden biri tekrar kavanozu geri alıyor, yiyemezsin diyor. İşte danıştayın aldığı karar da böyle bir şey. Türkiye’de hiçbir sistem ne yazık ki doğru dürüst işlemiyor. Eğitim fakültesi açıyorsunuz, öğretmen yetiştirmek için, fen edebiyat öğrencilerini öğretmen yapıyorsunuz. Öğretmenleri eğitip mezun ediyorsunuz, KPSS’ye sokup pardon seni alamam diyorsunuz. Eğtim sistemi bu şekilde yürümeye devam ettikçe, ileride ne bir sağlıklı öğretmen kalacak, ne de bir öğrenci...
Seviniyoruz rakiplerimiz azaldı diye,
Lakin isimlerini bilmediğimiz hayallerin kayboluşu eşiğinde...