Neresinden tutsak elimizde kalıyor Türkiye. Geçtiğimiz hafta içine bakıyoruz; dövülen öğrenciler, polis dayağından çocuğunu kaybeden kızlar, yumurtalar vs... Ancak bütün hepsinin başında bir söz var, dikkatinizi çekmiştir; “Demokrasi” Biz demokrasiyi çok seviyoruz, hemen her yerde kullanmak istiyoruz. Her karşımıza gelen sorunu onunla çözmeye çalışıyoruz. Gün geliyor, onu da başlı başına bir sorun sayıyoruz. Diyorum ya; biz gerçekten demokrasiyi çok seviyoruz. Gelin tanımını beraber yapalım. Bu tanımı yaparken, sevgili hocam Baskın Oran’ın bir örneklemesini biraz değiştirerek kullanmaya çalışacağım:
Malum bu ara başlıca konumuz “yumurta.” Yumurta aşağı, yumurta yukarı… Her gün gazeteler, televizyonlar bu konuyu işliyor. Öğrencilerimiz “ayakkabı”dan hisse çıkarmışlar, bu ara pek bir yumurta sever olmuşlar. Dayanamıyor çocuklar, bir devlet büyüğü görünce sarılıyorlar yumurtaya. Çünkü yumurta söyleyemedikleri birçok sözün yerine geçiyor, konuşturulmayışlarını bas bas bağırıyor duymak istemeyenlere. Yadırgayamıyorum onları, söyleyin lütfen; bu öğrenciler herhangi bir şey atmadan Burhan Kuzu’nun karşısına dikilip o salonda soracaklarını sorup, söyleyeceklerini ifade edebilirler miydi? Bunu yapmak için yaklaşık 1-2 dakika süreleri olurdu. Bu süre de Sayın Kuzu’nun korumalarından en cengaverinin 7-8 sıra “uçup” konuşmak isteyen öğrencinin kafasına binme süresidir. Öğrenciler de bunu çok yaşadıkları için artık bu 1-2 dakikalık süreyi çok daha ses getirecek şekilde değerlendirmeye karar vermişler belli ki, diyecek bir şey yok. Söz söyleyecek zamanı olmayan insanlar, hareketlere başvurmak zorunda kalırlar. Yadırgamayalım. Bundan bir sonuç çıkaralım. Öğrencileri kafamıza göre örgütlerle bağdaştırmak yerine, onların seslerine kulak vermeyi akıl edelim.
Akıl edildi mi peki bu dediklerim? Tabii ki hayır. Onun yerine yakışıksız açıklamalar birbirini izledi. En talihsizi, tabii ki en tepeden, yani başbakandan geldi:
“Çok paraları varsa omlet yapıp yesinler.”
Ben bu sözü duyunca aklımda birden demokrasi tanımı belirdi. Biraz değiştirerek güzel bir demokrasi tarifi vereceğim size: Başbakanın sözünden hareketle, omlet olarak değil ancak güzel bir menemen olarak demokrasi… Baştan uyarıyorum; Lütfen evlerinizde deneyiniz!
1- YUMURTA: Her şeyin başı yumurta. En önemli ham madde, o olmasa hiçbir anlamı kalmaz biberin, domatesin. Ama yumurtanın da öyle her çeşidi değil, orta büyüklükte olacak, küçükken alsanız tavuğun altından olmaz, fazla büyütürseniz civciv alırsınız elinize. Yumurtayı tavaya herkese yetecek kadar kıracaksınız, hem herkese yetecek hem üstündeki domatesi, biberi kaldıracak. Kısacası Yumurta demokrasinin olmazsa olmazıdır.
2- DOMATES ve BİBER: Her ikisi de kararında olacak. Kararında olacak ki bir diğerinin tadını bastırmasın, hele hele yumurtanın tadını hiç bastırmasın. Malum, yumurta ana unsur, olmazsa olmazımız. Domatesin bibere, biberin domatese saygısı olacak. Tadı bozmayacak, ahenge uyacak. Ekmeği menemene banan herkes domatesin, biberin ve yumurtanın tadını eşit alacak. Eşit alacak ki, demokrasi olsun o menemenin adı.
Hadi Afiyet Olsun…
Yazar: "ÖTEKİ" KÖŞE
Yazar: "ÖTEKİ" KÖŞE